Zeytinyağı Nasıl Saklanmalı ve Faydaları
Zeytinyağı serin ve rutubetsiz bir ortamda muhafaza edilmelidir. Özellikle güneş ışığı ile temas etmemelidir. Hava ile teması olmayan, buzdolabı dışında bir ortam saklanmalıdır.
Zeytinyağları Arasındaki Farklar Nelerdir?
Yemeklerin, salataların, mezelerin, sofraların vazgeçilmezidir zeytinyağı. Lezzetli, faydalı, şifa dolu bir nimettir.
Öncelikle zeytin hasadı ve zeytin toplama şekilleri (elle toplama ve silkme) uzun yıllardır değişmemiştir. Zeytinyağı çeşitlerini tekniklere ve kalitesine göre 3 başlık altında toplanabilir.
• Natürel zeytinyağı
• Rafine zeytinyağı
• Riviera zeytinyağı
1- Natürel Zeytinyağı:
Zeytinin dalından koparıldıktan sonra doğallığını kaybetmeden fiziksel veya mekanik yöntemlerle sıkılan doğrudan yenebilir yağdır.
Bu zeytinyağı türü asit derecelerine göre 3 gruba ayrılır:
1. Natürel sızma zeytinyağı: Erken hasat zamanı soğuk sıkımla elde edilir. Çiğ olarak tüketmeye daha uygundur.
2. Natürel birinci zeytinyağı: İlk sıkımın ardından genellikle sıcak su kullanılarak elde edilir. Yağ asitliği natürel sızmadan daha yüksek olduğu için hafif kusurlu kabul edilir. Yemeklerde kullanımı daha uygundur.
3. Natürel ikinci zeytinyağı: Asitlik oranı yüksektir. Yüksek asit seviyesinden dolayı kızartmalarda kullanılmalıdır.
Natürel sızma zeytinyağı, soğuk veya çiğ olarak tüketilirse hem lezzet hem de besin değeri açısından daha idealdir. Yiyeceklerin ya da gıdaların üzerine dökülerek tüketilebilir.
2- Rafine Zeytinyağı:
Yağın kusurlu özelliklerinin giderildiği yağdır. Asitlik oranı yüksek olduğundan doğrudan tüketilmesi sağlık açısından uygun bulunmaz. Kızartmalarda kullanılmalıdır.
3- Riviera Zeytinyağı:
Rafine ve natürel zeytinyağlarının karıştırılmasıyla elde edilir. Kızartmalarda ve soğuk-sıcak yemeklerde kullanılır.
Sıcak Sıkım/Soğuk Sıkım Zeytinyağı:
Zeytinlerin kırılma işleminden sonra hamurun yoğrulması aşamasında hamurun sıcaklık dereceleridir. Uygulanan sıcaklık derecesi 35 dereceyi geçmemelidir. Soğuk sıkımda ise 27 dereceyi geçmemelidir.
Hakiki zeytinyağının özellikleri yağın kokusundan, renginden ve tadından bellidir. Meyvemsi ve taze bir kokusu olmalıdır. Boğazı yakan acılığı ve aroması olmalıdır. Buzdolabına koyduğunuzda katkısız ise tamamen donmalıdır.
Pirina Yağı:
Pirina, zeytinin sıkıldıktan sonra içerisinde bir miktar yağ ve su kalan posadır.
Zeytinyağının Faydaları Nelerdir?
En doğal ve saf zeytinyağının lezzeti ve akışkanlığı sayesinde doğru zeytinyağı seçilebilir. Bu zeytinyağları hem yemeklerde hem de salatalarda kullanılabilir.
Zeytinyağının en iyisi seçilmelidir. Doğanın mucizevi etkisini gösteren zeytinyağı sağlığın her türüne yararlıdır. O nedenle zeytinyağının da en iyisinin seçilmesi çok önemlidir. Özellikle ilk soğuk sıkım zeytinyağı çeşitleri oldukça lezzetli ve benzersiz bir dokuya sahiptir. Bu zeytinyağlarının ise asit oranı düşüktür. Asit oranı düşük olan zeytinyağı çeşitleri oldukça lezzetli ve sağlığa faydalıdır.
Zeytinyağları diyabeti de kontrol altında tutar. Doğal ve sağ zeytinyağı karaciğeri temizler. Bunun yanı sıra yüksek antioksidan içeren zeytinyağı sindirim sistemine de iyi gelir. Aynı zamanda kaliteli ve doğal zeytinyağları cildi koruduğu gibi kemikleri de güçlendirir. Metabolizmayı hızlandıran zeytinyağları doğru tüketildiğinde kan basıncını da düzenler. Bu zeytinyağlarının ise kesinlikle natürel ve el değmeden krom makinelerden üretilmesi gerekir.
Erken Hasat Zeytinyağı Nedir?
Erken hasat sızma zeytinyağının yararları da saymakla bitmez. Ekim ve Kasım aylarında toplanan yeşil zeytinlerin asit ile oksidasyon oranı çok düşüktür. Bu zeytinlerden olgun zeytinlere oranla daha kaliteli yağ elde edilir. Böylelikle organik zeytinyağı üretimi yapılır. Asit oranı ise oldukça düşüktür.
Organik Üretilen ve Organik Üretilmeyen Zeytin Arasındaki Farklar Nedir?
Her gıda maddesi, üreticisi dese dahi organik değildir. Yanlış inanılan içinde çürük ve şekli bozuk ürün varsa bu ürün organik inancıdır. Organik ürünü bu şekilde bir ayrımla ayıramazsınız.
Bir ürünün organik ilan edilebilmesi için Türk Gıda kodeksindeki şartları sağlamış olması gerekir. Bu da ancak denetimler ve sertifikasyon ile mümkündür. Organik ürün olarak satılan gıda tüketim maddeleri bu sertifikayı almaya hak kazanmış ürünlerdir.
Organik ürün elde edebilmek ancak organik üretim zinciri ile mümkündür. Bu da daha toprak aşamasından başlar. Organik ürün yetiştiriciliği yapılacak toprak dahi kimyasal olarak kirlenmemiş, suni gübre ve pestisit kalıntılarını eser miktarda içerebilecek topraklarda yapılır. Fideden hasada kadar da organik üretim devam eder.
Yani yapay gübre, hormon ve tarım ilacı kullanımı gıda kodeksini uyabilmek için ya hiç kullanılmaz ya da eser miktarda kullanılır. Hasattan sonra da organik zincirin bozulmaması için ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesi sırasında da izin verilmeyen hiçbir katkı maddesi kullanılmaz.
Organik ürünler ancak organik ürün paketleme sertifikasına sahip tesislerde paketlenir. Tüm bu süreç rastgele numune alma yöntemleri ile denetlenir ve sertifikalandırılır.
Özetle her gıda ürünü organik dendiği için organik değildir. Gerçek organik ürün ile de herhangi bir gıda ürünü arasında da sağlığınızı çok derinden etkileyecek kimyasal katkı maddeleri, hormonlar ve kansorejen pestisit ve tarım ilaçları kalıntıları farkı vardır.
Bünyenize bilmediğiniz hiçbir kimyasalı almak istemeyeceğinize göre bunu yediğiniz gıdalara da özen göstererek ve geçmişi bilinen organik gıdalar tüketerek yapmanız en doğru ve sağlıklı yoldur.